Der var engang en ung kvinde, der drog ud på en sommerrejse til det solrige Tyrkiet. Den 8. juni 2023, midt i duften af hav og lyden af bølger, mødte hun en mand, hvis blik fangede hendes sjæl på en måde, hun aldrig før havde oplevet. De tilbragte kun kort tid sammen, men i de øjeblikke blev et bånd knyttet, stærkere end nogen af dem kunne have forudset. Da hun rejste hjem til Danmark, var deres historie langt fra slut. De begyndte at skrive og ringe sammen hver dag, og som tiden gik, voksede deres følelser. Hver samtale, hver latter og hvert godnat gjorde afstanden mindre og kærligheden større. To måneder efter deres første møde kunne hun ikke længere vente – hun måtte tilbage. Og således rejste hun atter til Alanya for at se ham igen, denne gang med hjertet fuld af længsel og glæde. Siden den dag har deres kærlighed trodset afstande og tidszoner. Utallige timer blev tilbragt på Facetime, ofte langt ud på natten, hvor de delte deres drømme, sorger og håb. Trods kilometervis af adskillelse følte de sig tættere end nogensinde. Sammen har de udforsket verden. De har vandret gennem de smukke gader i Izmir, oplevet historien i Sanliurfa, og han har endda sat sine fødder på dansk jord, hvor han mødte hendes hjem og familie. Og hun, hun har ligeledes mødt hans kære, delt måltider og skabt minder, der ville vare livet ud. Deres kærlighedshistorie er ikke blot en fortælling om to sjæle, der fandt hinanden, men en eventyrlig rejse, der har vist, at ægte kærlighed ikke kender til grænser. De ved, at hver dag bringer dem tættere på en fremtid sammen – en fremtid, der startede med et møde på en solrig dag i juni. Nu står de over for deres største eventyr – de skal giftes og fejre kærligheden omgivet af dem, de holder af. Men dette er kun begyndelsen, for drømmen om et fælles hjem venter forude. Et sted, hvor afstanden ikke længere findes, hvor kærligheden ikke måles i opkald og rejser, men i de små øjeblikke af hverdagens magi. Der, hvor deres eventyr for alvor begynder.

Bir zamanlar, güneşli Türkiye’ye bir yaz yolculuğuna çıkan genç bir kadın varmış. 8 Haziran 2023’te, deniz kokusunun ve dalga seslerinin ortasında, ruhunu daha önce hiç olmadığı gibi etkileyen bir adamla tanışmış. Kısa bir süre birlikte vakit geçirmişler ama o anlarda aralarında, ikisinin de tahmin edemeyeceği kadar güçlü bir bağ oluşmuş. Kadın Danimarka’ya döndüğünde, hikâyeleri henüz bitmemişti. Her gün yazışıp konuşmaya başlamışlar ve zaman geçtikçe duyguları büyümüş. Her sohbet, her kahkaha, her “iyi geceler” mesajı uzaklığı azaltmış, sevgiyi büyütmüş. İlk tanışmalarından iki ay sonra, kadın artık bekleyememiş – geri dönmesi gerekmiş. Ve böylece, kalbi hasret ve sevinçle dolu bir şekilde, onu tekrar görmek için Alanya’ya gitmiş. O günden beri, aşkları mesafelere ve saat farklarına meydan okumuş. Sayısız saatlerini Facetime’da geçirmişler, çoğu zaman gecenin ilerleyen saatlerine kadar; hayallerini, üzüntülerini ve umutlarını paylaşmışlar. Kilometrelerce ayrı olmalarına rağmen, birbirlerine her zamankinden daha yakın hissetmişler. Birlikte dünyayı keşfetmişler. İzmir’in güzel sokaklarında yürümüşler, Şanlıurfa’nın tarihini yaşamışlar ve adam, kadının memleketine, ailesine misafir olarak Danimarka’ya ayak basmış. Kadın da onun sevdikleriyle tanışmış, birlikte yemekler yemiş, ömür boyu sürecek anılar biriktirmiş. Aşk hikâyeleri sadece birbirini bulan iki ruhun hikâyesi değil; gerçek aşkın sınır tanımadığını gösteren masalsı bir yolculuk olmuş. Her gün, onları birlikte bir geleceğe biraz daha yaklaştırmış – o geleceğin temeli, güneşli bir haziran gününde atılmış. Şimdi ise, en büyük maceralarının eşiğindeler – evlenip aşklarını sevdikleriyle birlikte kutlayacaklar. Ama bu sadece bir başlangıç, çünkü onları bekleyen bir hayal var: Ortak bir yuva. Artık mesafenin olmadığı, sevginin telefon aramalarıyla ya da yolculuklarla değil, günlük hayatın küçük sihirli anlarında ölçüldüğü bir yer. İşte orada, masalları gerçek anlamda başlayacak.